Altın

HUSBAM sitesinden
etimolojik>Sinanyalcinkaya tarafından oluşturulmuş 10.50, 10 Nisan 2019 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

ʻkolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element’ ~ Tkm altın. -TatK altın. -Bşk altın. -Nog altın. -Kzk altın. -KKlp altın. -Krg altın. -Tar altun. -Tuv aldın. -Yak altan ʻbakır’. -Çuv ıltăn ʻaltın’. Eski Türkçeden başlayarak kullanılır (altun). Orta Türkçede altūn olarak geçer. Eski Kıpçakçada da altūn biçimi kullanılır. Kökenini açık olarak bilmiyoruz. Németh (NyK 41: 79) Türkçe altun’u Moğolca altan biçimiyle birleştirmekle yetinmiş, kökeni üzerinde durmamıştır. Ramstedt (KWb 8a) altūn biçiminin başında Türkçe al ʻkızıl’ (?) sözünün geçtiğini dile getirmiştir. Daha sonra (AAScF B 27: 247; Lautlehre 151) Eski Türkçe altūn ve Moğolca altan biçimlerinin Türkçe al ‘kızıl’ ve Korece ton ʻdeğerli metal’ sözlerinden oluştuğunu yazmıştır. Bu görüşü Räsänen (Poppe Arm (1) 156; V 18b; 488a) de benimsemiştir. Ancak, Doerfer (TMEN 26, 529) Türkçede ton ʻmetal’ sözünün geçmediğini vurgulayarak bu açıklamaya katılmamıştır. Räsänen (V 18b) Yakutçada ʻbakır’ olarak kullanılan altan biçiminin Moğolcadan alındığını da belirtmiştir. Rassadin (Zaimstvovaniya 66) de Yakutça altan’ın Moğolcadan kalma bir alınıntı olduğunu bildirmiştir. Ramstedt (Lautlehre 36) Türkçe altun’u Arapça lāṭūn ʻMessing’ biçimiyle birleştirmeyi de denemiştir. Doerfer, Yakutça altan’ın Moğolca bir alıntı olduğu yolundaki sava da karşı çıkmıştır. Kałużyński (ME) de Yakutça altan’ı Moğolca bir alıntı olarak değerlendirmemiştir. Joki (LwSS 64-65) Ramstedt’in açıklamalarını vermişse de, onun daha sonra (SKE) al ve ton sözleri üzerinde durmadığını da dile getirmiştir. Ona göre, Ramstedt’in eski görüşünden vazgeçtiği anlaşılıyor. Poppe (CAJ 8: 216; 27: 118-119) altın’ı büyük bir olasılıkla *h- < *p- ile başlayan bir örnek olarak değerlendirmek gerektiğini seslendirmiştir. Ramstedt (Lautlehre 151) altın’ın āl ʻkızıl’ ve Çince ton (krş. Korece ton) ʻdeğerli metal’ biçimlerinden oluştuğunu yazmıştı. Poppe, Doerfer’in bu etimolojiyi kuşku ile karşıladığını belirtmişse de, daha iyi bir açıklama yapılmadığını dile getirmiştir. Ona göre, “Altay dilleri”nde ʻaltın’ olarak ʻkızıl’ ve başka bir metal adından oluşmuş birtakım örnekler geçer. Örn. Buryatçada altına ulān mɯngen ʻkızıl gümüş’ adı verilir. Bunun gibi, Yakutçada da kıhıl kömüs ʻaltın’ olarak kullanılır. Halaççada altun ~ altın adı geçmediği gibi, āl biçimi de kullanılmaz. Moğolca altan (Kalmıkça altn̥) yanında Monguorcada kullanılan xardam ~ xardan biçimi ilginçtir. Poppe’ye göre, bu biçimler haltan’dan gelir. Moğolca biçimlerin ise *hāltun < *paltun’dan geldiği anlaşılıyor. Ona göre, Orta Moğolca *haltan da Orta Türkçeden kalma bir alıntıdır. Ne var ki Poppe Orta Türkçede buna benzer bir biçimin geçtiğini bildirmemiştir. Clauson (ED 131) Moğolca altan biçimini Türk dillerinden kalma çok eski bir alıntı olarak değerlendirmiş, altun’un yalnız Yakutçada ʻbakır’ anlamına geldiğini eklemiştir. ʻAltın’ ve ʻbakır’ anlamlarının karışması üzerinde Laufer (T’oung Pao 17: 83. s. 1. not) de durmuştur. Son olarak Baskakov (Jarring Arm 2, 3) Räsänen’in sözlüğünde verilen etimolojiye uyarak altın’ın Çinceden geldiğini yazmıştır. bk. Golden: Introduction 31. Sevortyan (ÊSTJa 1974, 142-143) belli başlı etimolojik açıklamaları özet olarak vermiştir. Şçerbak (JaS 97/17, 169) bugüne değin ortaya atılan etimolojilerin büsbütün inandırıcı olmadığını vurgulamışsa da, Ramstedt’in, altun’un al ve tun ʻdeğerli metal’ sözlerinden oluştuğu yolundaki yaklaşımının gerçeğe en yakın olduğunu da sözlendirmiştir. Azerbaycan alanında altın için gızıl sözü kullanılır. Doerfer (TMEN 529) Türkçeden belli başlı komşu dillere geçen biçimleri toplamıştır. bk. Egorov: ÊS 343; Abaev: ÊS 3: 190; Baskakov: ST 4, 1983, 15 (< altı tiyin); Bazin: Langues et Techniques. Approche linguistique. Paris 1973, 327-336; Leksika 401-403, ayrıca bk. 343, 636.